494.Sayfa-43.Zuhruf:74-89

74. Suçlular ise cehennem azabında ebedidirler.

75. Onların azabına hiç ara verilmez ve onlar orada ümitsiz kalmışlardır. 76. Onlara biz zulmetmedik, fakat onlar kendi kendilerine zulmettiler.

77. (Cehennem bekçisine):

‑Ey Malik, Rabbin işimizi bitirsin, diye haykırırlar. O da: “Siz, kalıcısınız!” der.

78. Size hakkı getirmiştik. Fakat çoğunuz haktan hoşlanmamıştınız.

79. ‑Yoksa bir işe mi karar verdiler? Elbette biz de kararlıyız.

80. Yoksa, bizim, onların gizlediklerini ve gizli toplantılarını işitmediğimizi mi sanıyorlar? Hayır yanılıyorlar. Elçilerimiz de onların yanında kaydediyorlar.

81. De ki: “Eğer Rahman’ın bir oğlu olsaydı, ona kulluk edenlerin ilki ben olurdum.”

82. Göklerin ve yerin Rabbi, Arş’ın Rabbi onların nitelemelerinden uzaktır.

83. Bırak onları, kendilerine vaat edilen güne kavuşuncaya kadar dalsınlar ve oynaya dursunlar.

84. Gökte ilah O olduğu gibi yerde de ilah O’dur. O, hakimdir, alimdir.

85. Göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin hakimiyeti kendisine ait olan ne yücedir! Kıyametin bilgisi O’nun yanındadır ve O’na döndürüleceksiniz.

86. Bilerek hakka şahitlik edenler dışında, Allah’tan başka dua ettiklerinin şefaat güçleri yoktur.

87. Onlara kendilerini kimin yarattığını sorsan, elbette “Allah” derler. Buna rağmen nasıl saptırılıyorlar?

88. Onun “Ey Rabbim” deyişine yemin olsun ki, onlar gerçekten iman etmeyen bir toplumdur. 89. Öyleyse onları boş ver ve “selam” de, nasıl olsa öğrenecekler.